İnsanların; maddi, fikri, hayati birtakım ihtiyaçları vadır. Bir toplumun da, ortak hitiyaçları vardır. Herkes kişisel ihtiyaçlarını, tek başına karşılayamaz. Toplum üyelerinden her biri, bir iş, bir şey yapar. Bütün bu işler ve şeyler, her insanın ve toplumun ihtiyaçlarını karşılar. Demek oluyor ki, bir toplumun ve onun üyelerinin işleri, kişiler arasında bölünmüştür. Buna, iş bölümü derler.
İş bölümü, medeniyetin her safhasında görülmüştür. İlkel kavimlerde, esaslı olarak işler, kadınla erkek arasında bölünmüştü. Erkek, av gibi hayvani besinleri, kadın da meyve toplamak, tarımla uğraşmak gibi bitkisel besinleri temin etmek işlerini yaparlardı. İşlerin böyle bölünmüş olması, kadınla erkeğin özelliklerine göre değildi. Bunun esası düşünce şekliydi, birtakım boş inançlar, bugün bile Afrika vahşilerinde vardır. Mesela, kadının ineğe teması haramdır. Kadınlar fıstık yağı çıkarırken erkeklerin orada bulunması günahtır.
İlkel insan topluluklarında, şu türlü de bir iş bölümü oldu. Mesela bazı aşiretler yalnız çömlekçilik yaparlardı, bazıları yalnız silahlar yaparlardı. Esnaf toplulukları devrinde, iş bölümü çoğaldı. Çünkü, her esnaf topluluğu bir iş görür. Bazen aynı san'at dalına iat işler, ayrı ayrı adamlara gördürülür. Mesela odun, evvela oduncular, sonra bıçkıcılar sonra kerestecilerden geçer.
Bugünkü büyük sanayi devrinde ise, iş bölümü çok ileri gitmiştir. Her memlekette, binlerce faaliyet dalı vardır.
İş bölümü, maddi işlerde olduğu gibi, fikri, siyasi, idari işlerde de çoğalmıştır. Mesela, ilim, herbiri bir konu ve metoda sahip, birçok kısımlara ayrıldı. Bir adamın, bir ilmi tamamen kavramasına imkan kalmadı.
İş bölümü geliştiren sebepler, nüfus çokluğudur. San'at ve mesleklerin çokluğu ve bunların ayrı ayrı kişiler tarafından yapılması, yani iş bölümü sayesinde hayat şartları dayanılır bir halde tutulabilmektedir.
Aynı zamanda, büyük uzmanlaşmalar, icatlar, ilerlemeler bu sayede olmaktadır. İş bölümü, insanlar arasında mevcut olan doğal ve tarihi bağlara, yeni bir çok kuvvetli bağlar ilâve etmiştir. Bu yeni bağlar, insanlara birbirlerinin eksiklerini tamamlatan, yalnız bugünü değil, yarını da sağlamaya çalışan bağlardır.