Hititler
Hititler, göç, istila, kaynaşma, kendilerini kabul ettirme uğraşısı içinde geçirmişler ve küçük beylikler kurarak yörelerine hakim olmuşlardır. --Tarihte Yazılı İlk Antlaşma, ''Kadeş Antlaşması'' Hititler ile Mısırlılar Arasında Yapılmıştır..!
Hititler
Ondokuzuncu yüzyılın sonlarına kadar, Hititlerin tarih içindeki konumu bilinmiyordu. Gerçi Mısır metinleri ve Tevrat bir kavimden söz ediyordu ama bu kavmin Anadolu kökenli olabileceği kimsenin aklına gelmemişti.
İç Anadolu'nun İlk Çağ tarihi ile ilgili yapılan araştırmalar , On dokuzuncu yüzyılda buraları gezen Charles Texier , William Hamilton gibi gezginlerin izlenimlerinden öteye gitmemiştir.
Daha sonra "Yozgat Tabletleri" adı verilen , Boğazköy arşivine ait eserle bulunmuş ve ünlü Çek bilgini Hronzy tarafından 1917 yılında çözülmüştür.
Bu tabletlerde Anadolu'nun bu bölgesinden Hatti Ülkesi diye sözedildiği görüldüğünden bu uygarlığı yaratanlara , Tevrat'taki isimle de uyuşturarak Hititler denmiştir.
Hititler'in Kökeni
Anadolu Uygarlıkları içinde en önemlilerinden olan Hititler'in kökeni hala tartışmalıdır. Ancak Hititler'in Anadolu'nun yerli halkı olmayıp dışarıdan geldikleri kesindir. Hatta Hitit adı da daha sonra Eski Ahit'e göre uydurulmuş bir isimdir. Hitit diye andığımız bu halkın kendilerine Nesi dili konuşan Nesili dediklerini biliyoruz.
Batı dünyasındaki bilim adamlarının üzerinde anlaşmaya vardıkları Hititler'in Hint-Avrupa kökenli bir kavim oldukları yolundadır. Konuştukları dil ve ataerkil yapısı ve diğer kültür özellikleri bu görüşü destekler nitelikledir.
Ancak Hititler'in nereden göç ettikleri tam olarak açığa kavuşmamıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında , o zamanki isimleriyle, Etiler'in Türk olduğu söylenmiştir. Hatta Etibank da adını buradan almıştır. Öte yandan Hititler'in olmasa da Hattiler'in Asiatik kavimlerle alakası vardır. Özellikle dilleri ve kültürleri bu bağlantıyı güçlendirmektedir.
Hititlerin Tarihi
Hititler'in tarih sahnesinde görülmesi daha öncelere de dayansa Krallığın MÖ 1660-1630 yılları arasında hüküm sürmüş I. Hattuşili tarafından kurulduğu söylenir. Bu konu belgelere bakıldığında biraz karışıktır, çünkü Hattuşili de kendinden önce gelen Labarna ve başşehir Kussara'dan sözetmektedir. Bu dönem ise oldukça karışıktır çünkü anadolu'da yerel krallar hüküm sürmektedir.
Aslında Hattuşili , merkez Hattuşaş olarak krallığı kuran kişidir. Akurgal bu durumu şöyle özetlemektedir:
" Yazılı kaynaklardan belli olduğuna göre sonuç olarak diyebiliriz ki, Labarna adlı bir kral Kussara'da hükümdar olduktan sonra yerine yeğeni Labarna ya da Tabarna adı ile kral oluyor. Ancak bu ikinci Labarna, bir süre sonra idare merkezini , başkent olmaya her yönden elverişli Hattuşa'ya neklediyor ve o yüzden de Hattuşili yani Hattuşlu anlamına gelen bir ad alıyor."
Hattuşili yayılma siyaseti izlemiş ve sınırlarını güneye, bugünkü Suriye'ye ve batıya Arzawa ülkesini alarak genişletmiştir.
Bir seferde ölen Hattuşili'nin yerine Murşili geçmiştir. Murşili de babasının yayılma siyasetini izlemiş, Halpa' (Halep) yı almış ve Babil'e kadar uzanarak , yaklaşık MÖ1550 senesinde, burayı da yakıp yıkarak Hammurabi sülalesini sona erdirmiştir.
Murşili'den sonra bir çok kral gelmiştir. Bunlar içinde en önemlilerinden biri Telipinu'dur(MÖ 1535-1510) Telipinu zamanından kalma yazılar hem Hitit tarihine ışık tutmaktadır, hem de Telipinu ilk olarak krallığın kime kalacağını belirlemiştir : "Birinci kadından doğan erkek çocuk kral olur. Eğer birinci sıradan bir prens yoksa, ikinci sıradan olan erkek çocuk kral olur. Bir kral çocuğu, bir oğlan mevcut değilse, bu durumda birinci sıradan olan kız evlendirilir, onun kocası kral olur."
MÖ 1460-1190 yılları Hitit Krallığının "Büyük Krallık" dönemi olarak adlandırılır. Hurri-mitanni Devleti'nden sonra bu dönemde Anadolu'daki en büyük siyasi güç Hitit Krallığı'dır.
Bu dönemin ilk kralı II.Tuthaliya'dır. Bu önemli kralın sülalesi Hitit Krallığının sonuna kadar hüküm sürmüştür.
Bu dönemde en önemli krallardan biri de Şuppiluliuma'dır. Bu kral zamanında (MÖ1350-1345) krallık sınırları iyice genişlemiş, Mısırla ilişkiler yoğunlaşmıştır.
Bir başka önemli kral da Muvatalli'dir . (MÖ 1315-1282). Onun zamanında karışıklıklar bastırılmış ve Mısır'a karşı yapılan Kadeş savaşı başarı ile sonuçlanmıştır. Daha sonra III.Hattuşuli ise ünlü Kadeş Anlaşmasını yapmıştır.
MÖ 1200'lü yılların sonuna doğru Hitit Krallığı en parlak devirlerini yaşarken kralın ölmesinden sonra çocuğu olmadığından kardeşi II. Şuppiluliuma'nın tahta geçmesi ile sarayda karışıklıklar çıkmış, hatta halk arasında da başkaldırmalar olmuştur. Bunu üzerine bir de "Kuzey kavimleri" saldırısı eklenince Hitit devleri dayanamamış, istilalar altında tarihe karışmıştır.
Daha sonraları "Geç Hitit" denilen beylikler dönemi yaşanmış, Hitit kültürü güneyde biraz daha yaşamaya devam etmişse de zamanla tarihe karışmıştır
SANAT
. Çok renkli seramikler ve geometrik desenler ortaya çıktı.
Tanrıya içki sunmak (Libation) için kullanılan ve Ryton denilen, aslan, boğa, koç şekilli Boğa biçimli törensel kaplar (Rhyton), Böğazköy, İÖ.16.yy., pişmiş toprak, h: 90 cm. Fırtına Tanrısının iki boğasını betimliyorlar (Ana. Med. Mz.)seramik eserler, uzun gagalı, yüksek kulplu kaplar ürettiler.
Kültepe'de orthostadlar, Konya-Karahöyükte muazzam kent duvarları ve büyük bir saray bulundu. Bu sarayda bir banyo odası ve pişmiş topraktan küvet ele geçti.
Temelleri taş, duvarları kerpiçten çok odalı evlerde oturuyorlardı. Sokakları taş döşeliydi ve kenarlarında su tahliye olukları vardı. Bu devre ait Kültepe evlerinde erzak büyük küplerde saklanıyordu. Üzüm salkımı biçimli kandillerle aydınlanma sağlanıyordu.
SANATÇI METERYALLERİ
Hititli sanatçılar altın, gümüş, bronz, demir, fildişi, lapislasuli, dağ kristali kullanarak eserlerini yaratmışlardır. Bunların çoğu yurt dışına kaçırılmış, önemli müzelerde sergileniyorlar.
HİTİT SERAMİK SANATI
Bu konuda Hatti sanatını devam eder. Gaga ağızlı testiler, sunu kapları olarak kullanılan hayvan şekilli kaplar, insan ve hayvan betimli kabartmalarla süslü kaplar ürettiler.
HİTİTLERDE YAŞAM
Halkın başlıca geçim kaynağı tarımdı. Hayvancılık da yapılıyordu. Ticaret yaparak zengin olanlarda vardı. Hititler; Babil, Amurru, Ugarit, Arzawa ülkeleriyle ticaret yapıyorlardı. Arpadan bira, üzümden şarap yapıldığını anlatan bir çok tablet bulundu. Ulaşım ve ticaret dört tahta tekerlekli öküz arabalarıyla,
eşek ve katırlarla sağlanıyordu. Yolların bakımı yerel yönetimlerce yapılıyordu. Gümüş çubukları ticarette para yerine kullanıyorlardı.
YAZI
Çivi yazısında, Akkadça ve Sümerce yazı işaretlerini aynen almışlardı. Diplomasi lisanları Akadca idi.
Hititler yazılarını kil tablet, yani toprak levhacıklar, tahta, gümüş ve bronz levhacıklar üzerine yazarlardı. Hattuşaş Büyük Tapınağında ele geçen bir kil tablette; "19 kil tablet, 33 tahta tablet yazıcısı" ndan bahsedilir. Hattuşaş'ta Sfenks Kapısı yanında Peter Neve 24x35 cm. bronz bir tablet bulmuştur. Ünlü Kadeş antlaşmasının Hititçe metni gümüş tablet üzerine yazılmış. Ama ele geçmedi.
Tabletler, duvar boyunca uzanan, tahta raflar içinde dizili dururlardı. Günümüz kütüphaneleri gibi.
Tabletlerde; Hitit kanunları, devletler arası antlaşma ve yazışmalar, kral yıllıkları, dini tören kuralları, fal metinleri, edebi metinler ve mektuplar yazılıdır
KİŞİLİK HAKLARI
İnsan yaşamına ve kişilik haklarına büyük önem vermişlerdir. Krallık topraklarında herkes dininde ve dilinde serbestti.
Aşağılayan ve acımasız cezalar uygulamazlardı. İşkence tasvirlerine hiç rastlanmamıştır.
Ölüm cezaları büyü yapanlarla krala karşı gelenlere veriliyordu. Kralın ölüm cezasını kaldırma yetkisi vardı.
Kölelerin bile hakları vardı. Özgür bir kadınla evlenebiliyorlar, kadınlar özgürlüklerini kaybetmiyordu. Başlık parası zorunluydu. Ayrılsalar bile çocuklar paylaşılırdı. Köleler parasını ödeyerek özgür kalabiliyordu.
EVLİLİK
Anadolu'da Hititlerden itibaren Anaerkil düzen yerini ataerkil düzene bırakmıştır. Kardeş ilişkileri ve evliliği çok kötü karşılanırdı Ensest ilişkinin cezası ölümdü. Kadınla erkek eşdeğerdi. Ayrım yapılmazdı. Harem sadece sarayda vardı . Halk arasında çok eşlilik geleneği yoktu. Kraliçenin de yetkileri krala yakındı. Evlenecek erkek kızın babasına Kuşata denilen başlık parası verirdi. Erkek evlilikten vazgeçerse parayı geri alamazdı. Evlendikten sonra kadın zina yaparsa cezası ölümdü. Evli erkek zorla birine sahip olursa cezası ağırdı ama kadının evinde yakalanırsa ceza yoktu. Hititlerde boşanma ve veraset kanunlarıda ele geçmiştir. Tabletlere göre aile en az 8-10 kişiden oluşuyordu.
DEVLET YÖNETİMİ
Büyük Kral aynı zamanda baş komutan,baş rahip, baş yargıç görevlerini yürütüyordu.
Kral, kraliçe, veliaht sonra baş mesedi (kral sözcüsü) gelir. Baş mesedi, kralın kardeşi veya veliaht olmayan oğlu olurdu.
Kral aldığı kararı Pankus denen soylular meclisine onaylatmak zorundaydı. Bu ilk kez Hititlerde uygulanmıştır. (Meşrutiyet)
Kral sarayında çeşitli yetkilere sahip devlet erkanı, katipler, rahipler, şarkıcılar, müzisyenler de yaşardı.
Kraliçelik hakkı kral ölse bile ölünceye kadar devam ederdi. Eskisi ölmeden yenisi kraliçe olamazdı. Yani tecrübeye önem verirlerdi.
İNANÇ
Hitit tabletlerinde uzun tanrı listelerine rastlanmıştır.
Bin tanrılı olmalarının sebebi, işgal ettikleri ülkelerin tanrılarını da kabul etmeleridir.
Din ve Mitoloji konularında Hatti ve Hurri etkisi altında kalmışlardır. Mezopotamya kaynaklarından esinlenmişlerdir. Teşup - Gök Tanrısı. (Fırtına Tanrısı ) Baş tanrının sembolü boğadır. Metinlerde ve sanat eserlerinde dağlar üzerinde durur. Hititler dağları kutsal sayar ve taparlardı. Arinna- Güneş Tanrıçası. Baş tanrıça. Hepat/Kupaba/Kybele Yazılıkaya'da panter üzerinde durur. Adaletin Koruyucusudur. Bu iki tanrı birbirlerine eş idiler. Bütün tasvirlerde koca sağda. Karısı solda durmaktadır.
ARKEOLOJİK KAZISI YAPILAN HİTİT YERLEŞMELERİ
* ASLANTEPE - Malatya
* ACEMHÖYÜK
* AHLATLIBEL
* ALACAHÖYÜK/Arinna
* BİTİK
* ESKİYAPAR ( Alacahöyüğe 5 Km.)
* GÖZLÜKULE HÖYÜĞÜ - Tarsus
* HASANOĞLAN
* HATTUŞA/Boğazköy
* HOROZTEPE
* İNANDIK/Hanhana
* KALEHİSAR
* KALINKAYA
* KARAHÖYÜK (Konya)
* KARAOĞLAN
* KARATEPE/ASLANTAŞ
* KARAYAVŞAN
* KARGAMIŞ/ Karkemis
* KUŞAKLI/Sarissa
* KÜLTEPE/ KANEŞ/Nesa
* MAHMATLAR
* MAŞATHÖYÜK/Tapigga
* PAZARLI ( Alaca'nın 30 Km. Kuzeyi)
* SAKÇEGÖZÜ
* ŞAPİNUVA/ORTAKÖY
* TARSUS/ Tarsa
* Tel ATÇANA ( Alalah)
* ZİNCİRLİ
* RAS ŞAMRA/ Ugarit (Suriye)
* MESKENE/Emar (Suriye)