HEPAR - DENİZLİ Anadolu Kartalları Çalışma Grubu
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

HEPAR - DENİZLİ Anadolu Kartalları Çalışma Grubu

Benim İçin Büyük Ortadoğu Projesi (BOP). Eşbaşkanının Damat Ferit'ten Hiçbir Farkı Yoktur.... KemalistKartal
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Efelerin Akşamı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 668
Kayıt tarihi : 14/11/08
Yaş : 36
Nerden : Denizli

Efelerin Akşamı Empty
MesajKonu: Efelerin Akşamı   Efelerin Akşamı Icon_minitimePtsi Kas. 17, 2008 12:19 am

Efelerin Akşamı
Atatürk'ün Ankara’ya ayak basışının yıldönümü halkevinde ilk defa kutlanıyordu. Ankaralıların gönülden kopan kadirşinaslığı ile gündüzden beri heyecan içinde olan Atatürk efelerin oyunundan sonra yanına gelmelerini istedi. Efeleri yakınına konmuş iki sandalyeye oturmağa davet etti.
- Şimdi size soframdakileri tanıtayım. Bu büyük bir alimdir, tarih yazar ve okutur. Bu büyük bir yazıcıdır, olanı ve olacağı dile getirir.
Sofradakilerin hepsi için mahsus iltifat ve mübalağa dolu vasıflar buluyor, keskin, kesin, özlü methiyeler sıralıyordu. Sıra seymenlere geldi onlara döndü ve masadakilere tanıttı:
- Bunlar da, bu dünyanın en kahraman milletinin en yiğit insanlarından. Bana gelince, eğer bundan daha iyi tarihimizi bilmesem, bundan daha iyi dertlerimizi dile getiremeseydim, bundan daha iyi asker, bundan daha iyi hatip ve sizden biraz daha yiğit olmasam başınız olmazdım!
Biran başını önüne eğdi, biran yüzünde koyu bir pembelik dolaştı gülümseyerek seymenin birine hitap etti:
- Bırak şunu bunu; ne Mustafa Kemal, ne reisicumhur... İkimizde Türk, ikimizde efe... Sen beni bilmiyorsun , ben seni... Dağda karşılaştık; benden korkar mısın, korkmaz mısın?
- Sayende düşmandan korkmadık ki, senden korkalım.
Cevap Atatürk'ün hoşuna gitmemişti : düşmandan tabii korkmayacaksın, düşman bir başka, Türk değil ki korkasın gel bakalım, tam efe misin?
Başını dizine doğru çekti, gel bana desteklik et bakalım, dedi. Ve onun boynuna namlusunu dayadı; duvarın bir yerine nişan almağa başladı kurşun boynunun tüylerini yalayarak geçen seymende hiçbir kımıldama yoktu, oradakiler seymenin korkudan bayıldığını sanıyordu, kurşunlar bitmişti.
Seymen doğruldu, yüzünde ne bir pembelik, ne bir sarılık vardı, hiç titremeyen, belki biran gürleyen ve gülen bir sesle;
- Kurşunlar bitti mi, paşam? diye sordu :
Bu yüzdeki huzuru bir anlık bakışla sezen Atatürk seymenin ata kurşunu insana zarar vermez inancı ile öyle dimdik ve sakin kalabildiğini anlamıştı. Birden tabancayı yere attı, gözlerinden iri yaşlar damlıyordu. Hıçkırıklı bir sesle dedi ki:
- Demin söylediklerim yalandı, yanlıştı. Ben her şey değilim, ben hiçim. Ben hiç olurdum, eğer bu millet bana böyle inanmasaydı. Bu millet kılı kıpırdamadan benim uğruma canını vermeye hazır olmasaydı, ben hiçbir şey yapamazdım.
(Behçet Kemal Çağlar, Atatürk: Denizden Damlalar)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.kemalistkartalı.com.tr.tc
 
Efelerin Akşamı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
HEPAR - DENİZLİ Anadolu Kartalları Çalışma Grubu :: GAZİ MUSTAFA KEMAL-
Buraya geçin: